Gençlik Meclisi Kompozisyon Yarışması
Gaziantep Kent Konseyi Gençlik Meclisi, Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün
vefatının 82. Yıl dönümü anma programları kapsamında Gaziantep Mehmet Uygun
Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde “Atatürk’ü Anma” konulu kompozisyon
yarışması düzenlendi. Yarışmaya oldukça yoğun ilgi gösteren öğrenciler kıyasıya
yarıştı ve okul yönetimi tarafından oluşturulan jüri dereceye giren ilk 3 kompozisyonu
belirlendi. Yarışmada “ Bizim Böyle Bir Liderimiz Olsaydı Bu Duruma Düşmezdik” diyerek yazmış
olduğu kompozisyonla Suriyeli 12. Sınıf öğrencisi Rame Hannan birinci, Zeynep Şaşan ikinci,
Deryagül Özlü’de üçüncü oldu. Düzenlenen ödül töreninde; Kent Konseyi Başkanı Doktor
Samet Bayrak, Kent Konseyi Genel Sekreteri Av. Emine Aybüken Yıldırım ve Gençlik Meclisi
Başkanı Ercan Oğuz dereceye giren öğrencilere ödüllerini taktim ettiler. Ödül Töreninde
gençlere hitap eden Kent Konseyi Başkanı Dr. Samet Bayrak, “Bugün kadın erkek eşitliğinin
olduğu bir toplumda yaşıyorsak bunu Mustafa Kemal Atatürk’e borçluyuz. Tüm ümidimiz
gençliktedir, sizler bizim aydınlık yüzümüzsünüz. Çok okuyun, çok çalışın ve Türkiye
Cumhuriyeti gençliğine yakışır başarılı işlere imza atın” dedi. Yarışmada 1. olan kompozisyon aşağıdadır.
“ Bizim Böyle Bir Liderimiz Olsaydı Bu Duruma Düşmezdik” 10 Kasım sabahı, bir karanfilin ölümü… Ardından tüm ülkeyi saran bir yasla başladı her
şey… 10 Kasım 1938 Atatürk’ün ölüm yıl dönümü. Bu yıl 82. yıldönümünün yası aynı hassasiyetle
anılıyor. Hem sokaklar hem evler hem de okullar onun adına bayraklarla donatılacak yine,
onun o mavi gözlü portreleri duvarlarda yerini alacak. İnsanlara vazgeçmemeyi, vatan ve
bayrağa bağlı kalmayı öğreten bu, büyük önder, tüm soğuğa ve sisli bir havaya rağmen
millete hitap ederken güzel sesi kayıtlardan yankılanıyor olacak.
1937’de başlayan bu hastalık, bir yılın ardından, tarihin 1938’i gösterdiği o yıl, sekiz
rakamının sonsuzluk şeklini aldığı o an, o büyük önderin sonsuza kadar bizimle kalacağının
göstergesiydi. İnsanlar yetim kaldığında evinin en görünür yerine asarmış babasının resmini. Onun
bakışları, kısık tebessümü unuttururmuş yetim kaldığını, daha da güçlü ol, diye fısıldarmış
uykudayken kulaklarına. Beni mahcup etme, dermiş sevgi dolu bakışları.
Atatürk’ü anmak, her nesle onu ve onun düşüncelerini aktarabilmek Türk milletinin vefa
borcudur. Yetim bir ulusun, en büyük tesellisidir Mustafa Kemal’in o mavi gözlerinin üzerinde olduğunu
hissetmek. O gün geldiğinde insanlar, olmayacak dualara sarılır gibi, hep bir umut ve hayalle ellerini
göğüslerinde birleştirip üzgün ama gururlu, istek dolu bir tonda şunu mırıldanıyorlardı “saat
09.04.59’da dursa...”. [gallery id="120"]